اَلْإِرْبِسَاسُ [el-irbisâs] (إِفْعِلاَلٌ [ifʹilâl] vezninde) Bir semte doğru gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْبَسَّ الرَّجُلُ إِذَا ذَهَبَ فِي الْأَرْضِ Ve bir adamın işi süst ve zaʹîf olmak maʹnâsınadır; إِرْبَسَّ أَمْرُهُمْ إِذَا ضَعُفَ حَتَّى تَفَرَّقُوا Ve mürâgame ve tezlîl maʹnâsınadır. Şârih der ki bu maʹnâda savâb olan إِرْبَاسٌ [irbâs] olmaktır, ifʹâl bâbından, niteki Nihâye’de bu resme mersûmdur. Ve
إِرْبِسَاسٌ [irbisâs] Tasarruf maʹnâsınadır; yukâlu: يَرْبَسُّ فِي أَمْرِهِ أَيْ يَتَصَرَّفُ Ve geri kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْبَسَّ أَمْرُهُ إِذَا اسْتَأْخَرَ
اَلْإِرْبِسَاسُ [el-irbisâs] (hemzenin ve bâ’nın kesriyle) Zaʹîf olmak; yukâlu: إِرْبَسَّ أَمْرُهُمْ إِرْبِسَاسًا Ve bu إِرْبَثَّ [irbešamp;šamp;e]de lügattır, emrleri zaʹîf olup kendiler dağılmak maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı