اَلْإِرْتِطَامُ [el-irtiṯâm] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Cemîʹ-i turuk-ı necât mesdûd olan bir müşkil işe giriftâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَطَمَهُ فِي أَمْرٍ فَارْتَطَمَ ve yukâlu: ارْتَطَمَ عَلَيْهِ الْأَمْرُ إِذَا لَمْ يَقْدِرْ عَلَى الْخُرُوجِ مِنْهُ Ve bir nesne müzdahim ve müterâkim olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَطَمَ الشَّيْءُ إِذَا ازْدَحَمَ وَتَرَاكَمَ Ve fazla-i tabîʹiyyeyi defʹ eylemeyip habs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِرْتَطَمَ السِّلْحَ إِذَا حَبَسَهُ
اَلْإِرْتِطَامُ [el-irtiṯâm] (hemzenin ve ṯâ’nın kesriyle) Balçığa bulanmak; yukâlu: رَطَمْتُهُ فِي الْوَحْلِ رَطْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي فَارْتَطَمَ هُوَ إِذَا ارْتَبَكَ فِيهِ Ve اِرْتِبَاكٌ [irtibâk] râ΄-i mühmele ile bir nesneye giriftâr olmağa derler. Ve
اِرْتِطَامٌ [irtiṯâm] Bir işe doluşup ʹuhdesinden çıkamamak maʹnâsına gelir; yukâlu: إِرْتَطَمَ عَلَيْهِ اَمْرٌ إِذَا لَمْ يَقْدِرْ عَلَى الْخُرُوجِ مِنْهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı