اَلْإِغْبَارُ [el-iġbâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi toz renginde boz olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغْبَرَ الشَّيْءُ إِذَا صَارَ أَغْبَرَ Ve bir nesnenin talebinde pek cidd ve ihtimâm eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki toza bulanmış olur; yukâlu: أَغْبَرَ فِي طَلَبِهِ إِذَا جَدَّ Ve bulut şiddetle yağmur inzâl eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki toz tozutur gibi olur; yukâlu: أَغْبَرَتِ السَّمَاءُ إِذَا جَدَّ وَقْعُ مَطَرِهَا Ve toz tozutmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَغْبَرَ الرَّجُلُ إِذَا أَثَارَ الْغُبَارَ
اَلْإِغْبَارُ [el-iġbâr] (hemzenin kesriyle) Bir hâcetin talebinde cidd ve ihtimâm etmek; yukâlu: أَغْبَرَ الرَّجُل فِي طَلَبِ الْحَاجَةِ إِذَا طَلَبَهَا Ve yağmur muhkem olmak; yukâlu: أَغْبَرَتِ السّمَاءُ إِذَا جَدَّ وَقْعُهَا وَاشْتَدَّ Ve toz savurmağa dahi derler; tekûlu: أَغْبَرَتْ إِذَا أَثَارَتِ الْغُبَارَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı