el-ikdâ΄ ~ اَلْإِكْدَاءُ

Kamus-ı Muhit - الإكداء maddesi

اَلْإِكْدَاءُ [el-ikdâ΄] (hemzenin kesriyle) Yer hafr eden kimse pek ve katı yere varmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَفَرَ الْحَافِرُ فَأَكْدَى أَيْ صَادَفَ الْكُدْيَةَ أَيِ الْأَرْضَ الْغَلِيظَةَ Ve nesne istediği kimsenin yed-i ʹatâsını arz-ı mezkûre gibi pek ve hayrsız bulmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَأَلَهُ فَأَكْدَى أَيْ وَجَدَهُ مِثْلَ الْكُدْيَةِ Ve bir nesneyi vermeyip buhl eylemek, ʹalâ-kavlin hayr ve ihsânı pek azca olmak yâhûd bir adama ʹatâyı taklîl eylemek maʹnâsınadır ki burada taklîl katʹdan kinâyedir; yukâlu: أَكْدَى الرَّجُلُ إِذَا بَخِلَ أَوْ قَلَّ خَيْرُهُ أَوْ قَلَّلَ عَطَاءَهُ Ve maʹdende cevhere dâ΄ir nesne tekevvün eylemeyip hâlî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَكْدَىَ الْمَعْدِنُ إِذَا لَمْ يَتَكَوَّنْ بِهِ جَوْهَرٌ

Vankulu Lugatı - الإكداء maddesi

اَلْإِكْدَاءُ [el-ikdâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Kuyu kazan kimse ziyâde berk yere gelmeğin kazmak mümkin olmamak; yukâlu: أَكْدَى الْحَافِرُ إِذَا بَلَغَ الْكُدْيَةَ فَلَا يُمَكِّنُهُ أَنْ يَحْفِرَ Ve كُدْيَةٌ [kudyet]in tefsîri el-ân mürûr etti. Ve mutlakan berk yere gelmeğe dahi derler; yukâlu: حَفَرَ فَأَكْدَى إِذَا بَلَغَ اِلَى الصُّلْبِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı