اَلْأَنْبَالُ [el-enbâl] (hemzenin fethiyle) Kezâlik cemʹi, pes نَبْلٌ [nebl]i gâh olur ki bu zikr olunan sîgalar üzere cemʹ kılarlar, her ne denli cemʹ ise de. Ve
نَبْلٌ [nebl] Okla atmağa dahi derler; tekûlu: نَبَلْتُ فُلَانًا أَنْبُلُهُ نَبْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا رَمَيْتَهُ بِالنَّبْلِ Ve
نَبْلٌ [nebl] Devenin maslahatın tedârük etmeğe dahi derler; tekûlu: نَبَلْتُ الْإِبِلَ إِذَا قُمْتَ بِمَصْلَحَتِهَا Ve deveyi muhkem sürmeğe dahi derler; tekûlu: نَبَلْتُ الْإِبِلَ إِذَا سُقْتَهَا سَوْقًا شَدِيدًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı