اَلْإِنْتِحَالُ [el-intiḩâl] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) ve
اَلتَّنَحُّلُ [et-tenaḩḩul] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir âher adamın nesnesini benimdir diye nefsine ʹazv ile iddiʹâ eylemek maʹnâsınadır, meselâ bir şâʹirin şiʹrini benimdir diye iddiʹâ eylemek gibi; yukâlu: إِنْتَحَلَ الشَّيْءَ وَتَنَحَّلَهُ إِذَا ادَّعَاهُ لِنَفْسِهِ وَهُوَ لِغَيْرِهِ
اَلْإِنْتِحَالُ [el-intiḩâl] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) Bir kimse âharın şiʹrin yâhûd kavlin kendiye izâfet etmek; yukâlu: إِنْتَحَلَ فُلَانٌ شِعْرَ فُلَانٍ أَوْ قَوْلَ غَيْرِهِ إِذَا ادَّعَاهُ لِنَفْسِهِ Ve
إِنْتِحَالٌ [intiḩâl] İntisâba dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَنْتَحِلُ مَذْهَبَ كَذَا وَقَبِيلَةَ كَذَا إِذَا انْتَسَبَ إِلَيْهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı