اَلْإِجْدَاعُ [el-icdâʹ] (hemzenin kesriyle) ve
اَلتَّجْدِيعُ [et-tecdîʹ] Çocuğu bed gıdâ ile beslemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَجْدَعَتِ الصَّبِيَّ وَجَدَعَتْهُ أُمُّهُ إِذَا أَسَاءَتْ غِذَاءَهُ Ve
تَجْدِيعٌ [tecdîʹ] Bir kimseye جَدْعًا لَهُ kelâmıyla bedduʹâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَدَّعَهُ إِذَا قَالَ لَهُ جَدْعًا لَهُ Ve kurak sene nebâtâtı büyütmeyip bodur ve köse komak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: جَدَّعَ الْقَحْطُ النَّبَاتَ إِذَا لَمْ يَزْكُ
اَلتَّجْدِيعُ [et-tecdîʹ] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bed-duʹâ edip جَدْعًا لَكَ demek, yaʹnî Ḣudây taʹâlâ seni جَدْعٌ [cedʹ]a mübtelâ kılsın demek; yukâlu: جَدَّعَهُ تَجْدِيعًا أَيْ قَالَ لَهُ جَدْعًا لَكَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı