اَلتَّجْبِيهُ [et-tecbîh] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) Zânî ve zâniyenin yüzlerini karaladıktan sonra bir deveye yâhûd eşeğe arka arkaya olarak bindirip rüsvây eylemek maʹnâsınadır. Ve bunda kıyâs olan yüz yüze olmaktır, zîrâ جَبْهَةٌ [cebhet]ten me΄hûzdur; zâhiren bâbı izâleye mahmûldür yâhûd temâşâcıların yüzlerine mukâbil olduğuna mebnîdir; yukâlu: فَضَّحُوهُمَا بِالتَّجْبِيهِ وَهُوَ أَنْ يُحَمَّ وُجُوهُ الزَّانِيَّيْنِ وَيُحْمَلَا عَلَى بَعِيرٍ أَوْ حِمَارٍ وَيُخَالَفَ بَيْنَ وُجُوهِهِمَا Ve bir adamı baş aşağı ters çevirmek maʹnâsınadır ki işkence ve ʹikâb hâlâtındandır; yukâlu: جَبَّهَهُ إِذَا نَكَسَ رَأْسَهُ Ve muhtemeldir ki maʹnâ-yı evvel bundan me΄hûz ola, zîrâ o hâlette olan kimse elbette hacâletinden ser-nigûn olur yâhûd isâbet-i mekrûh maʹnâsına olan جَبْهَةٌ [cebhet]ten me΄hûz ola ki جَبَهَهُ جَبْهًا derler, أَصَابَهُ بِمَكْرُوهٍ maʹnâsına, niteki beyân olundu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı