اَلتَّحَاصُّ [et-teḩâṡṡ] (تَفَاعُلٌ [tefâʹul] vezninde) ve
اَلْمُحَاصَّةُ [el-muḩâṡṡat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Hisseleşmek ve paylaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَحَاصُّوا وَحَاصُّوا إِذَا اقْتَسَمُوا حِصَصًا
اَلتَّحَاصُّ [et-taḩâṡṡ] (tâ’nın fethiyle) Hisseleşmek; yukâlu: تَحَاصَّ الْقَوْمُ يَتَحَاصُّونَ إِذَا اقْتَسَمُوا حِصَصًا
اَلْإِلْتِحَاصُ [el-iltiḩâṡ] (hemzenin ve tâ’nın kesriyle) إِلْتِحَاجٌ [iltiḩâc] gibidir lafzen ve maʹnen ki إِلْتِحَاجٌ [iltiḩâc] ḩâ-i mühmele ile ve cîm’le bir kimseyi bir nesneye muztarr kılmağa derler; yukâlu: إِلْتَحَصَهُ إِلَى ذَلِكَ الْأَمْرِ وَالْتَحَجَهُ إِذَا أَلْجَأَ إِلَيْهِ وَاضْطَرَّهُ إِلَيْهِ Ve
اِلْتِحَاصٌ [iltiḩâṡ] Bir nesne bir nesneye yapışmağa dahi derler; yukâlu: إِلْتَحَصَهُ الشَّيْءُ أَيْ نَشِبَ فِيهِ Ve
إِلْتِحَاصٌ [iltiḩâṡ] Bir nesne tutulmağa bağlanmağa dahi derler; yukâlu: إِلْتَحَصَتِ الْإِبْرَةُ إِذَا انْصَدَّ سَمُّهَا Yaʹnî iğnenin yurdusu tutulsa böyle derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı