اَلتَّحْبِيَةُ [et-taḩbiyet] (تَأْدِيَةٌ [te΄diyet] vezninde) Bu dahi bir kimseyi yâ bir nesneyi korumak maʹnâsınadır; yukâlu: حَبَّاهُ إِذَا حَمَاهُ وَمَنَعَهُ
اَلتَّحْبِيَةُ [et-taḩbiyet] (ʹalâ-vezni اَلتَّرْبِيَة [et-terbiyet]) Kezâlik himâyet etmek; yukâlu: حَبَّى مَا حَوْلَهُ تَحْبِيَةً Ve
اَلْحُبُوُّ [el-ḩubuvv] (zammeteynle ve vâv’ın teşdîdiyle) Karîb olmağa derler; yukâlu: حَبَوْتُ لِلْخَمْسِينَ إِذَا دَنَوْتَ لَهَا Ve kum yükselmeğe dahi derler; yukâlu: حَبَا الرَّمْلُ إِذَا أَشْرَفَ Ve ok ibtidâ yer üzerinde sıyrılıp nişâna ondan sonra vâsıl olmağa dahi derler; yukâlu: حَبَا السَّهْمُ إِذَا زَلَجَ عَلَى الْأَرْضِ ثُمَّ أَصَابَ الْهَدَفَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı