اَلتَّسَفُّهُ [et-teseffuh] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bir adamı hîle ve hudʹa ile aldayıp mâlını almak maʹnâsınadır; yukâlu: تَسَفَّهَ فُلَانًا عَنْ مَالِهِ إِذَا خَدَعَهُ عَنْهُ Ve yel ağacın dallarını eğmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: تَسَفَّهَتِ الرِّيحُ الْغُصُونَ إِذَا أَمَالَتْهَا
اَلتَّسَفُّهُ [et-teseffuh] (fethateynle ve fâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bir nesneyi mâ΄il kılmak; yukâlu: تَسَفَّهَتِ الرِّيحُ الشَّجَرَ إِذَا مَالَتْ بِهِ Ve
تَسَفُّهٌ [teseffuh] Bir kimseyi aldayıp mâlın almağa derler; tekûlu: تَسَفَّهْتُ فُلَانًا عَنْ مَالِهِ إِذَا خَدَعْتَهُ عَنْهُ Ve
تَسَفُّهٌ [teseffuh] Bir kimseye sefîhliğini işittirmeğe dahi derler; tekûlu: تَسَفَّهْتُ عَلَيْهِ إِذَا أَسْمَعْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı