اَلتَّظَلُّمُ [et-teżallum] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bu dahi bir adamın hakkına yâ mâlına zulm eylemek maʹnâsınadır ki hakkını vermeyip yâ mâlını gasb eylemekten ʹibârettir; yukâlu: تَظَلَّمَهُ حَقَّهُ إِذَا ظَلَمَهُ إِيَّاهُ Ve bir adam zulmü kendi nefsine isnâd eylemek maʹnâsınadır ki ona ben zulm ettim demekten ʹibârettir; yukâlu: تَظَلَّمَ الرَّجُلُ إِذَا أَحَالَ الظُّلْمَ عَلَى نَفْسِهِ Ve zâlimin zulmünden şikâyet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَظَلَّمَ مِنْهُ إِذَا شَكَى مِنْ ظُلْمِهِ
اَلتَّظَلُّمُ [et-teżallum] (fethateynle) Bir kimseye zulm etmek; yukâlu: تَظَلَّمَنِي فُلَانٌ أَيْ ظَلَمَنِي مَالِي Ve
تَظَلُّمٌ [teżallum] Bir kimsenin zulmünden şikâyet etmeğe dahi derler; yukâlu: تُظُلِّمَ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا اشْتَكَى ظُلْمَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı