اَلتَّكَوُّفُ [et-tekevvuf] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) ve
اَلْكَوَفَانُ [el-kevefân] (fetehâtla) Gayr-i kıyâs üzere masdar-ı sânî olarak bir nesne değirmi olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَكَوَّفَ الرَّمْلُ تَكَوُّفًا وَكَوَفَانًا إِذَا اسْتَدَارَ Ve ehl-i Kûfe’ye benzenmek yâhûd onlara müntesib olmak maʹnâsınadır; yukâlu: تَكَوَّفَ الرَّجُلُ إِذَا تَشَبَّهَ بِالْكُوفِيِّينَ أَوِ انْتَسَبَ إِلَيْهِمْ
اَلتَّكَوُّفُ [et-tekevvuf] (fethateynle ve vâv’ın zammı ve teşdîdiyle) Değirmi olmak; yukâlu: تَكَوَّفَ الرَّمْلُ وَالْقَوْمُ إِذَا اسْتَدَارُوا Ve
تَكَوُّفٌ [tekevvuf] Ehl-i Kûfe’ye benzemek kasd etmeğe ve onlara müntesib olmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı