اَلتَّلْهِينُ [et-telhîn] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) ve
اَلْإِلْهَانُ [el-ilhân] (hemzenin kesriyle) Müsâfir seferden geldikte armağan vermek maʹnâsınadır; yukâlu: لَهَّنَهُمْ وَلَهَّنَ لَهُمْ تَلْهِينًا وَأَلْهَنَهُمْ إِلْهَانًا أَيْ أَهْدَى لَهُمْ شَيْئًا عِنْدَ قُدُومِهِ مِنْ سَفَرِهِ Ve
تَلْهِينٌ [telhîn] Bir adama mâ-hazarı kahvaltı yedirmek maʹnâsınadır; yukâlu: لَهَّنَهُمْ وَلَهَّنَ لَهُمْ إِذَا أَطْعَمَهُمُ اللُّهْنَةَ
اَلتَّلْهِينُ [et-telhîn] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) Bir kimseye mâ-hazarı taʹâm vermek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı