اَلتَّهْرِئَةُ [et-tehri΄et] (تَكْمِلَةٌ [tekmilet] vezninde) Bu dahi eti gereği gibi pişirip yepritmek maʹnâsınadır ki müherrâ kılmak taʹbîr olunur; yukâlu: هَرَّأَ اللَّحْمَ تَهْرِئَةً إِذَا أَنْضَجَهُ حَتَّى يَتَفَسَّخَ
اَلْإِهْرَاءُ [el-ihrâ΄] (hemze’nin kesriyle) Lügatun fî اَلْهَرْءِ yukâlu: أَهْرَأَهُ الْبَرْدُ أَيْ هَرَأَهُ Ve soğuklamak maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَهْرَأْنَا فِي الرَّوَاحِ Yaʹnî “Soğukladık gece vaktinde.” Ve
اَلْهَرْءُ [el-her΄] (hâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) ve
اَلْإِهْرَاءُ [el-ihrâ΄] (hemze’nin kesriyle) ve
اَلتَّهْرِئَةُ [et-tehri΄et] (ʹalâ-vezni اَلتَّجْرِبَة [et-tecribet]) Eti gâyet iyi pişirmek.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı