اَلْهَمِيمُ [el-hemîm] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَلتَّهْمِيمُ [et-tehmîm] (تَفْعِيلٌ [tefʹîl] vezninde) İsm olarak تَمْتِينٌ [temtîn] gibi, zaʹîf yağmura denir; yukâlu: فِي السَّمَاءِ هَمِيمٌ وَتَهْمِيمٌ أَيْ مَطَرٌ ضَعِيفٌ Ve
هَمِيمٌ [hemîm] Şol süte denir ki yayık tulumuna cemʹ olunup lâkin henüz yoğurt olmaksızın şürb oluna.
اَلتَّهْمِيمُ [et-tehmîm] (ʹalâ-vezni اَلتَّكْرِيم [et-tekrîm]) ʹAvret oğlan uyutmak için ince âvâz ile nagme kılmak; yukâlu: هَمَّمَتِ الْمَرْأَةُ فِي رَأْسِ الصَّبِيِّ وَذَلِكَ إَذَا نَوَّمَتْهُ بِصَوْتٍ تُرَقِّقُهُ لَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı