اَلثُّومُ [ešamp;-šamp;ûm] (šamp;â’nın zammıyla) Sarmısağa denir: bostânî olur ki maʹrûfturve berrîsi olur ki yaban sarmısağı taʹbîr olunur, ʹArabîde ثُومُ الْحَيَّةِ [šamp;ûmu’l-ḩayyet] dedikleridir, bostânîden akvâ olur.İki nevʹi dahi müsahhin ve rîhleri ve solucanları muhric ve be-gâyet mudirr ve efdal-ı havâssı nisyân ʹârızasını dâfiʹ ve rebv ve suʹâl-ı muzmin ve ṯıḩâl ve ḣâṡıra rîhlerini ve kulunc ve ʹırku’n-nesâ ve yan ve kalça ağrılarını ve nikrîs ve haşerât ve yılan ve ʹakreb soktukları yere ve kuduz kelb ısırdığı yere nâfiʹ ve ʹataş-ı balgamî ve taktîr-i bevl ve boğaza yapışan sülük ve balgamdan tasfiye husûsunda müfîd ve cimâʹı mukavvî ve kavrulmuşu diş ağrısını müsekkin ve mebrûdü’l-mizâc olanların ve pîrlerin sıhhatini muhâfızdır. Ve bevâsîr ve zaḣîr ve hanâzîr ve dakk ʹilletlerine ve gebe hatunlara ve emzikli hatunlara ve sudâʹ ashâbına muzırrdır. Muslihi cüz΄î tuz ile su içre tabh olunup badem yağı izâfe eylemek ve baʹde’l-ekl ekşi nar mass eylemektir.
اَلثُّومُ [ešamp;-šamp;ûm] (šamp;â’nın zammı ve meddiyle) Sarımsak, sîr maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı