اَلثَّمِيرَةُ [ešamp;-šamp;emîret] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Bu dahi kesîrü’s-semer olan olan arza denir. Ve yayıkta yayılıp çıkarken henüz toplanmaksızın dâne dâne zâhir olan yağa denir; yukâlu: ظَهَرَتْ ثَمِيرَةُ الزُّبْدِ وَهِيَ مَا يَظْهَرُ مِنْهَ قَبْلَ أَنْ يَجْتَمِعَ Ve kere yağı zuhûr etmiş ʹalâ-kavlin henüz yağı ve kaymağı çıkmamış süte denir; yukâlu: شَرِبَ الثَّمِيرَةَ أَيِ اللَّبَنَ الَّذِي ظَهَرَ زُبْدُهُ أَوِ الَّذِي لَمْ يَخْرُجْ زُبْدُهُ
اَلثَّمِيرَةُ [ešamp;-šamp;emîret] (šamp;â’nın fethi ve mîm’in kesriyle) Yağ çıkarken ibtidâ dâne dâne zâhir olan yağ ki cemʹ olup kaba girmemiş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı