el-cuḩr ~ اَلْجُحْرُ

Kamus-ı Muhit - الجحر maddesi

اَلْجُحْرُ [el-cuḩr] (cîm’in zammı ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Haşerât ve sibâʹ makûlesi cânverlerin kendileri yatmak için hafr ve ittihâz ettikleri her şey΄e yaʹnî her yere denir ki in taʹbîr olunur. Cemʹi جِحَرَةٌ [ciḩaret]tir, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde ve أَجْحَارٌ [acḩâr]dır.

اَلْجَحْرُ [el-caḩr] (cîm’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Cânver ine girmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَرَ الضَّبُّ جَحْرًا مِنَ اْلَبابِ الثَّالِثِ إِذَا دَخَلَ الْجُحْرَ Ve cânveri kaçırıp ine sokmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَرَ فُلاَنٌ الضَّبَّ إِذَا أَدْخَلَهُ فِي الْجُحْرِ Ve güneş vasat-ı semâya doğru yükselmek maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki جُحْرٌ [cuḩr]a kaçıp gider; yukâlu: جَحَرَتِ الشَّمْسُ إِذَا ارْتَفَعَتْ Ve yağmur yağmayıp habs olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: جَحَرَ الرَّبِيعُ أَيْ لَمْ يُصِبْنَا مَطَرُهُ Ve hayr ve menfaʹat mütehallif olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: جَحَرَ الْخَيْرُ إِذَا تَخَلَّفَ Ve göz çukurlanıp içeri batmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: جَحَرَتِ الْعَيْنُ إِذَا غَارَتْ Ve

جَحْرٌ [caḩr] Derin mağâraya ıtlâk olunur, vasf bi’l-masdardır; tekûlu: دَخَلْنَا مِنَ الْمَطَرِ فِي جَحْرٍ أَيْ غَارٍ بَعِيدِ الْقَعْرِ

Vankulu Lugatı - الجحر maddesi

اَلْجُحْرُ [el-cuḩr] (cîm’in zammı ve ḩâ’nın sükûnuyla) Yuva, in maʹnâsına, gerek fâre yuvası olsun gerek gayrı olsun.

اَلْجَحْرُ [el-caḩr] (cîm’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Göz içeri batmak; yukâlu: حَجَرَتْ عَيْنُهُ أَيْ غَارَتْ Ve te΄ehhur maʹnâsına da gelir; yukâlu: جَحَرَ فُلَانٌ أَيْ تَأَخَّرَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı