اَلْجَبِينَانِ [el-cebînân] (cîm’in fethi ve tesniye bünyesiyle) Cebhenin iki uçlarına denir ki iki taraftan cebheyi takvîs ederek kaşlar ile başta kıl bittiği yerin mâ-beyninden ʹibârettir, onun mâ-verâsına صُدْغٌ [ṡudġ] denir ki tulun taʹbîr olunur, ʹalâ-kavlin نَاصِيَةٌ [nâṡiyet] hizâsından cebhenin üzerinde kıl bitmeğe başlayan yerden iʹtibâr ile bir tulundan öbür tuluna varınca yerin her ucuna جَبِينٌ [cebîn] denir; cemʹi أَجْبُنٌ [ecbun] ve أَجْبِنَةٌ [ecbinet] ve جُبُنٌ [cubun] gelir zammeteynle.
اَلْجَبِينَانِ [el-cebînân] Tesniyesi, alnının iki cânibinde iki tulun maʹnâsına. Ve
جَبَانٌ [cebân] Mü΄ennese dahi ıtlâk olunur; yukâlu: إِمْرَأَةٌ جَبَانٌ كَمَا قَالُوا حَصَانٌ وَرَزَانٌ Ve حَصَانٌ [ḩaṡân] mestûre olan ʹavret ve رَزَانٌ [rezân] ehl-i vakâr olan ʹavrettir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı