el-ḩatret ~ اَلْحَتْرَةُ

Kamus-ı Muhit - الحترة maddesi

اَلْحَتْرَةُ [el-ḩatret] (ضَرْبَةٌ [ḋarbet] vezninde) Bir kere emmek, raḋʹa-i vâhide maʹnâsınadır. Pes حَتْرٌ [ḩatr] emmek maʹnâsına masdar olup حَتْرَةٌ [ḩatret] binâ-i merre olur.

اَلْحُتْرَةُ [el-ḩutret] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Bu dahi şey΄-i kalîle denir; yukâlu: ما أَعْطَاهُ حُتْرَةً أَيْ شَيْئًا قَلِيلاً Ve çadırın etekleri kısa olup yerden yukarı oldukta vasl eyledikleri şukkaya denir. Ve yüzde iki avurdun kavuştuğu yere denir. Ve yeni binâ bünyâd eden adamın ahbâba tertîb ve ihzâr eylediği taʹâma denir, وَكِيرَةٌ [vekîret] maʹnâsına. Ve çehrede bıyığın kırkılacak yerine denir.

Vankulu Lugatı - الحترة maddesi

اَلْحَتْرَةُ [el-ḩatret] (ḩâ’nın fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Bir kerre emmek, رَضْعَةٌ [raḋʹat] maʹnâsına. Ve bu makâmda sâhib-i Ṡurâḩ’ın حُتْرَةٌ [ḩutret] “yekbâr şîr dâden” dediği münâsib değildir, zîrâ Cevherî’nin رَضْعَةٌ [raḋʹat] demesine nazaran “yekbâr mekîden” demek gerek idi, hem حَتْرٌ [ḩatr]ın maʹnâ-yı aslîsine muvâfık olan iʹtâdır ve lâkin حَتْرٌ [ḩatr] zevk maʹnâsına gelir.

اَلْحُتْرَةُ [el-ḩutret] (ḩâ’nın zammı ve tâ’nın sükûnuyla) Şol ziyâfettir ki binâdan ötürü ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı