es-serer ~ اَلسَّرَرُ

Kamus-ı Muhit - السرر maddesi

اَلسَّرَرُ [es-serer] (fethateynle ve zammeteynle lügattir) Bu dahi elin ayasında ve cebhede olan çizgilere ıtlâk olunur, سِرٌّ [sirr] gibi. Ve ebe kadının çocuğun göbeğinden kesip attığı fazlaya ıtlâk olunur.

اَلسُّرُرُ [es-surur] (zammeteynle) Mutlakan nebâtın baldırından nısfından yukarısına denir, müfredi سُرُورٌ [surûr]dur, niteki zikr olundu.

اَلسِّرَرُ [es-sirer] (عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) Bu dahi tâze çocuğun göbeğinden kesilip atılan fazlaya denir. Ve سِرَرٌ [sirer] عِنَبٌ [ʹineb] vezninde ve سُرَرٌ [surer] صُرَدٌ [ṡurad] vezninde yerden çıkarılmış mantarın ve yer elmasının üzerlerinde yapışık kabuk ve çamur makulesine denir. Ve Mekke’ye karîb bir mevziʹ adıdır ki onda bir şecer vardır, tahtında yetmiş peygamber-i zî-şân tevellüd edip ve orada göbekleri kesilmiştir ve bâʹis-i tesmiye budur ve tekûlu’l-ʹArab وُلِدَ لِفُلاَنٍ ثَلاَثَةٌ عَلَى سِرٍّ وَسَرَرٍ أَيْ أَشْبَاهٌ لاَ تَخْلِطُهُمْ أُنْثَى Yaʹnî filânın bir göbekten birbirine müşâbih üç tâne erkek oğulları zuhûr eyledi diyecek yerde îrâd ederler.

Vankulu Lugatı - السرر maddesi

اَلسَّرَرُ [es-serer] (fethateynle) ve

اَلسِّرَرُ [es-sirer] (sîn’in kesri ve râ’nın fethiyle) Lügatlerdir, sîn’in zammıyla olan سُرٌّ [surr] maʹnâsına; yukâlu: قُطِعَ سِرَرُ الصَّبِيِّ ve

سَرَرٌ [serer] (fethateynle) Ayın âhir gecesine derler, nitekim سِرَرٌ [sirer] sîn’in kesriyle ve râ’nın fethiyle mantar üzerinde olan nesnelere derler gerek mantar kabı olsun gerek yapışan balçık olsun. Ve

سِرٌّ [sirr] Elde ve alında olan çizilere derler, hutûtu’l-keff ve hutûtu’l-cebhe maʹnâsına.

اَلسُّرُرُ [es-surur] (zammeteynle) ve

اَلسُّرَّاتُ [es-surrât] (sîn’in zammıyla) Cemʹi, göbekler maʹnâsına. Ve ʹaynü’l-fiʹli سُرَّاتٌ [surrât]ın tahrîk etmezler, sâ΄irlerde tahrîk ettikleri gibi müdgam olduğuna binâ΄en. Ve

سُرُرٌ [surur] سَرِيرٌ [serîr]in dahi cemʹi gelir; tahtlar maʹnâsına. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿عَلَى سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ﴾ (الحجر 47، الصافات 44) Ve baʹzılar tadʹîfle ictimâʹ-ı zammeteyni kerîh görüp harf-i tadʹîfin evvelin bu makûle yerlerde meftûh kılıp سَرِيرٌ [serîr]in cemʹinde سُرُرٌ [surur] ve ذَلِيلٌ [želîl]in cemʹinde ذُلُلٌ [žulul] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı