es-saṯvet ~ اَلسَّطْوَةُ

Kamus-ı Muhit - السطوة maddesi

اَلسَّطْوُ [es-saṯv] ve

اَلسَّطْوَةُ [es-saṯvet] (sîn’lerin fethiyle) Bir kimse üzere sıçrayıp hamle eylemek, ʹalâ-kavlin hışm ve şiddetle kavrayıp ahz ve kahr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَطَا عَلَيْهِ وَبِهِ يَسْطُو سَطْوًا وَسَطْوَةً إِذَا صَالَ أَوْ قَهَرَهُ بِالْبَطْشِ Ve su çoğalıp taşmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَطَا الْمَاءُ إِذَا كَثُرَ وَزَخَرَ Ve taʹâm tatmak ve yemek maʹnâsına müstaʹmeldir, el uzatmak tasavvuruyla; yukâlu: سَطَا الطَّعَامَ إِذَا ذَاقَهُ Ve at adımlarını seyrek ve meydânlı atarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: سَطَا الْفَرَسُ إِذَا أَبْعَدَ الْخَطْوَ Ve nâkaya soysuz buğur aşmakla o menîyi ihrâc için elini nâkanın fercine idhâl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: سَطَا الرَّاعِي عَلَى النَّاقَةِ إِذَا أَدْخَلَ يَدَهُ فِي رَحِمِهَا لِيُخْرِجَ مَا فِيهَا مِنْ مَاءِ الْفَحْلِ Ve at dizginini eslemeyip kendi başına gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَطَا الْفَرَسُ إِذَا رَكِبَ رَأْسَهُ

Vankulu Lugatı - السطوة maddesi

اَلسَّطْوَةُ [es-saṯvet] (sîn’in fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Bir kerre kahr etmek.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı