اَلسِّعَايَةُ [es-siʹâyet] (كِتَابَةٌ [kitâbet] vezninde) Zekât ve mîrî tahsîline mübâşir olmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَعَى الْمُصَدِّقُ سِعَايَةً إِذَا بَاشَرَ عَمَلَ الصَّدَقَاتِ Ve
سِعَايَةٌ [siʹâyet] إِسْتِسْعَاءٌ [istisʹâ΄] olunan ʹabdin mükellef olduğu kesime ve meblaga denir. Şârih der ki bu fi’l-asl masdardır, ʹabd rakabesini tahlîs için kesb eylemek maʹnâsınadır.
اَلسِّعَايَةُ [es-siʹâyet] (sîn’in kesriyle) Bir kimse bir kimseyi ehl-i hükme gamz etmek; yukâlu: سَعَى بِهِ إِلَى الْوَالِي إِذَا وَشَى بِهِ Ve
سِعَايَةٌ [siʹâyet] Mükâteb ʹıtk-ı rakabesi için kesb etmeğe dahi derler; yukâlu: سَعَى الْمُكَاتَبُ فِي عِتْقِ رَقَبَتِهِ سِعَايَةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı