اَلسِّعْلَاةُ [es-siʹlât] ve
اَلسِّعْلَاءُ [es-siʹlâ΄] (sîn’lerin kesriyle) Gûl-ı beyâbânîye denir, ʹalâ-kavlin cinn tâ΄ifesinin sâhiresine denir ki câdû ve mehîb ve mühviline koncoloz taʹbîr olunur; cemʹleri سَعَالِى [seʹâlî]dir sîn’in fethiyle ve lâm’ın kesriyle. Mü΄ellif سَاحِرَةُ الْجِنِّ ʹibâretiyle resm eylemekle zâhiren ins gibi cinn tâ΄ifesinin dahi câdûları nisvân kısmından olur; tekûlu: نَعُوذُ بِاللهِ مِنْ هَؤُلَاءِ السَّعَالِي أَيِ النِّسَاءِ اللَّاتِي كَالسَّعَالِي وَهِيَ جَمْعُ السِّعْلَاةِ وَالسِّعْلَاءِ اَلْغُولُ أَوْ سَاحِرَةُ الْجِنِّ
اَلسِّعْلَاءُ [es-siʹlâ΄] (sîn’in kesri ve ʹayn’ın sükûnu ve elifin meddi ve kasrı ile) Bi-maʹnâhâ.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı