el-ʹiḋâh ~ اَلْعِضَاهُ

Vankulu Lugatı - العضاه maddesi

اَلْعِضَاهُ [el-ʹiḋâh] (ʹayn’ın kesriyle) Şol büyük ağaçtır ki onun dikeni ola. Ve bu iki nevʹdir: Biri hâlistir ve biri gayr-i hâlistir. Ve hâlis, غَرْفٌ [ġarf] ve طَلْحٌ [ṯalḩ] ve سَلَمٌ [selem] ve سِدْرٌ [sidr] ve سَيَالٌ [seyâl] ve سَمُرٌ [semur] ve يَنْبُوتٌ [yenbût] ve قَتَادٌ أَعْظَمُ [ḵatâd aʹżam] ve كَنَهْبُلٌ [kenehbul] ve غَرَبٌ [ġareb] ve عَوْسَجٌ [ʹavsec]dir. Ve gayr-i hâlis شَوْحَطٌ [şevḩat] ve نَبُعٌ [nebʹ] ve شِرْيَانٌ [şiryân] ve سَرَاءٌ [serâ΄] ve نَشَمٌ [neşem] ve عُجْرُمٌ [ʹucrum] ve تَأْلَبٌ [te΄leb] Ve bu mezkûrlara عِضَاهُ الْقِيَاسِ derler ki yay ağaçları demek olur, ekseriyyâ yayı bunlardan işlediklerine binâ΄en ve dikenli ağacın hurdelerine عِضٌّ [ʹiḋḋ] derler ki bâb-ı ḋâd’da zikr olunmuştur. Ve şol dikenli olan nesneler ki عِضٌّ [ʹiḋḋ] ve عِضَاهٌ [ʹiḋâh] olmaya, o nebâtâttan شُكَاعَى [şukâʹâ] ve حُلَاوَى [ḩulâvâ] ve حَاذٌ [ḩâž] ve كُبٌّ [kubb] ve سُلَجٌ [sulec demekle maʹrûf olan nesnelerdir. Ve bunların herbirinin tafsîli mahallinde mürûr etmeğin iktifâ olundu. Ve

عِضَاهٌ [ʹidâh] Gâh olur kavlden dahi ʹibâret olur; minhu kavluhum: فُلَانٌ يَنْتَجِبُ غَيْرَ عِضَاهِهِ إِذَا انْتَحَلَ شِعْرَ غَيْرِهِ Yaʹnî gayrın şiʹrin kendiye nisbet kılsa.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı