اَلْعُنْفُوَانُ [el-ʹunfuvân] (ʹayn’ın ve fâ’nın zammıyla) ve
اَلْعُنْفُوُّ [el-ʹunfuvv] (ʹayn’ın ve fâ’nın zammı ve vâv’ın teşdîdiyle) Bir nesnenin evvel ve mukaddemine, ʹalâ-kavlin behcet ve letâfeti hengâmının evveline denir; yukâlu: كَانَ ذَلِكَ فِي عُنْفُوَانِ شَبَابِهِ وَعُنْفُوِّهِ أَيْ أَوَّلِهِ أَوْ أَوَّلِ بَهْجَتِهِ ve yukâlu: هُمْ يَخْرُجُونَ عُنْفُوَانًا أَيْ عَنْفًا عَنْفًا أَيْ أَوَّلاً فَأَوَّلَ
اَلْعُنْفُوَانُ [el-ʹunfuvân] (ʹayn’ın ve fâ’nın zammı ve nûn’un mâ-beynde sükûnuyla) Bir nesnenin evveline derler; yukâlu: هُوَ فِي عُنْفُوَانِ شَبَابِهِ Yaʹnî civânlığın ibtidâsındadır. Ve
عُنْفُوَانُ النَّبَاتِ [ʹunfuvânu’n-nebât] Otun tâze bitmesine derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı