اَلْعَنْشُ [el-ʹanş] (ʹayn’ın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Bir nesneyi eğmek maʹnâsınadır; yukâlu: عَنَشَ الْعُودَ عَنْشًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا عَطَفَهُ Ve bir kimseyi zor ile yerinden kaçırıp izʹâc eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَنَشَ فُلاَنًا إِذَا أَزْعَجَهُ وَاسْتَفَزَّهُ Ve insânı yâ hayvânı uzun uzadı sürüp tard eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: عَنَشَ الدَّابَّةَ إِذَا سَاقَهَا وَطَرَدَهَا
اَلْعَنْشُ [el-ʹanş] (ʹayn’ın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Bir nesneyi eğmek, عَطْفٌ [ʹaṯf] maʹnâsına; yukâlu: عَنَشْتُ الشَّيْءَ إِذَا عَطَفْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı