اَلْعِيَادُ [el-ʹiyâd] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ʹİyâdet-i marîz maʹnâsınadır ki zikr olundu. Ve عَوْدٌ [ʹavd] gibi bir işe defʹa-i sâniyede yaʹnî tekrâr başlamak maʹnâsınadır; yukâlu: عَادَ الشَّيْءَ عَوْدًا وَعِيَادًا إِذَا بَدَأَ ثَانِيًا Ve
اَلْعُوَادَةُ [el-ʹuvâdet] (ʹayn’ın zammıyla) Bu dahi ʹiyâdet-i marîz maʹnâsına masdardır. Ve ʹavd ve rücûʹ maʹnâsınadır. Ve cemâʹat taʹâmdan fârig olduktan sonra bir adama muhassasan iʹâde olunan taʹâma ıtlâk olunur, meselâ taʹâm ʹakibinde vârid olan mihmâna hâssaten iʹâde olunan taʹâm gibi; yukâlu: جَاءَ لَهُ بِالْعُوَادَةِ وَهِيَ مَا أُعِيدَ عَلَى الرَّجُلِ مِنْ طَعَامٍ يُخَصُّ بِهِ بَعْدَمَا يَفْرُغُ الْقَوْمُ
اَلْعُوَادَةُ [el-ʹuvâdet] (ʹayn’ın zammıyla) Şol taʹâmdır ki bir kerre yedikten sonra geri getirile.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı