el-ġaṯy ~ اَلْغَطْيُ

Kamus-ı Muhit - الغطي maddesi

اَلْغَطْيُ [el-ġaṯy] (ġayn’ın fethi ve zammı ve ṯâ’nın sükûnuyla) Yiğitlik hâleti derece-i kemâle varıp tamâm yiğit olmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَطَى الشَّبَابُ غَطْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا امْتَلَأَ Ve yürümekte tamâm döşenip bir düzeye eşip gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَطَتِ النَّاقَةُ إِذَا ذَهَبَتْ فِي سَيْرِهَا Ve gece muzlim olmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَطَى اللَّيْلُ إِذَا أَظْلَمَ Ve ağacın dalları uzanıp yer yüzüne döşenmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَطَتِ الشَّجَرَةُ إِذَا طَالَتْ أَغْصَانُهَا وَانْبَسَطَتْ عَلَى الْأَرْضِ Ve gece zulmetiyle bir nesneyi kaplayıp bürümek maʹnâsınadır; yukâlu: غَطَى اللَّيْلُ فُلَانًا أَيْ أَلْبَسَهُ ظُلْمَتَهُ Ve bir nesnenin üzerini örtü ile örtmek yâ kapakla kapamak maʹnâsınadır; yukâlu: غَطَى الشَّيْءَ وَعَلَيْهِ إِذَا سَتَرَهُ وَعَلَاهُ

Vankulu Lugatı - الغطي maddesi

اَلْغَطْيُ [el-ġaṯy] (ġayn’ın fethi ve ṯâ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhâ; yukâlu: غَطَيْتُهُ أَغْطِي غَطْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي

اَلْغُطِيُّ [el-ġuṯiyy] (ġayn’ın zammı ve yâ’nın kesriyle) Kezâlik gece karanu olmak; yukâlu: غَطَا اللَّيْلُ يَغْطُو وَيَغْطَى إِذَا أَظْلَمَ Ve su çoğalıp yükselmeğe dahi derler; yukâlu: غَطَا الْمَاءُ Ve her nesne ki yükselip bir nesnenin üzerine uzansa قَدْ غَطَا عَلَيْهِ derler. Ve

غَطْيٌ [ġaṯy] ve

غُطْيٌ [ġuṯy] (bi-fethi’l-ġayni ve zammihâ) Bir kimsenin yiğitliği kemâlinde olmağa dahi derler; yukâlu: غَطَى يَغْطِي غَطْيًا وَغُطْيًا إِذَا امْتَلَأَ شَبَابًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı