اَلْغَضِيضُ [el-ġaḋîḋ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Tâb u tarâvetli şey΄e denir; yukâlu: شَيْءٌ غَضِيضٌ أَيْ طَرِيٌّ Ve hurmânın ter ve mülâyim ibtidâ tomurcuğuna denir, غَضٌّ [ġaḋḋ] gibi. Ve hasta ve fâtir göze ıtlâk olunur ki memdûhtur; yukâlu: طَرْفٌ غَضِيضٌ أَيْ فَاتِرٌ Ve nâkıs ve zelîl ve hakîre denir. Cemʹi أَغِضَّةٌ [aġiḋḋat]tır, yukâlu: هُوَ غَضِيضٌ أَيْ نَاقِصٌ ذَلِيلٌ
اَلْغَضِيضُ [el-ġaḋîḋ] (ġayn’ın fethi ve ḋâd’ın kesri ve meddiyle) Gözünün zaʹfı olan kimse; yukâlu: ظَبْيٌ غَضِيضُ الطَّرْفِ أَيْ فَاتِرُهُ Ve
غَضِيضٌ [ġaḋîḋ] Tâze maʹnâsına da gelir; yukâlu: شَيْءٌ غَضِيضٌ أَيْ طَرِيٌّ تَقُولُ مِنْهُ غَضِضْتَ وَغَضَضْتَ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالْأَوَّلِ Ve
غَضِيضٌ [ġaḋîḋ] Hurmâ turfandasına dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı