el-ġamez ~ اَلْغَمَزُ

Kamus-ı Muhit - الغمز maddesi

اَلْغَمَزُ [el-ġamez] (fethateynle) Zaʹîf ve nâ-tüvân kişiye denir; yukâlu: رَجُلٌ غَمَزٌ أَيْ ضَعِيفٌ Ve deve sâ΄ir mevâşî makûlesi mâlın döküntülerine ve alçaklarına denir.

اَلْغَمْزُ [el-ġamz] (ġayn’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Bir adamı parmakla yâhûd el ile dürter gibi çimdikleyip sıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَزَهُ غَمْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي شِبْهُ نَخَسَهُ Ve göz ile yâhûd göz kapağını kapamak ile yâ kaş ile işâret eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَزَهُ بِالْعَيْنِ وَالْجَفْنِ وَالْحَاجِبِ إِذَا أَشَارَهُ بِهَا Ve bir adamı siʹâyet eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: غَمَزَ بِالرَّجُلِ إِذَا سَعَى بِهِ شَرًّا Ve bir insânın yâ bir hayvânın marazı yâhûd ʹaybı âşikâr olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: غَمَزَ دَاؤُهُ أَوْ عَيْبُهُ إِذَا ظَهَرَ Ve davarın bir tarafa ayağı aksıyıp yekemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَزَتِ الدَّابَّةُ إِذَا مَالَتْ مِنْ رِجْلِهَا أَيْ ظَلَعَتْ Ve hayvânın semizliğini bilmek için arkasını el ile belleştirip yoklaştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَزَ الْكَبْشَ إِذَا غَبَطَهُ

Vankulu Lugatı - الغمز maddesi

اَلْغَمَزُ [el-ġamez] (fethateynle) Mâlın döküntüsü رُذَالُ الْمَالِ [ružâlu’l-mâl] maʹnâsına. Ve

غَمَزٌ [ġamez] Recül-i zaʹîfe dahi derler, merd-i nâ-tüvân maʹnâsına.

اَلْغَمْزُ [el-ġamz] (ġayn’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Bir nesneyi eliyle sıkmak. Ve göz kıpmağa dahi derler; yukâlu: غَمَزْتُهُ بِعَيْنِي Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَإِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ﴾ (المطففين 30) Ve halkı birbirine koğlamağa dahi derler. Ve

غَمْزٌ [ġamz] Davar yürürken yelmeğe dahi derler, lengîden maʹnâsına. Ve bu takrîrden fehm olunur ki sâhib-i Ṡurâḩ’ın غَمْزٌ [ġamz] “nişânden be-zemîn” dediği sehv-i mahz olur, zîrâ mezbûr “nişânden be-zemîn” kelâmını Cevherî’nin غَمَزْتُ الشَّيْءَ بِيَدِي dediğin tefsîr mahallinde zikr etmiştir. Ve eger maʹnâ-yı müstakil olursa Cevherî’nin zikr ettiği belki ʹâmme-i ehl-i lügat zikr ettiği maʹnâlardan hâric olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı