اَلْغَمْضُ [el-ġamḋ] (ġayn’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) غَامِضٌ [ġâmiḋ] ile maʹnâ-yı evvelde mürâdiftir; yukâlu: مَكَانٌ غَامِضٌ وَغَمْضٌ أَيْ مُطْمَئِنٌّ Cemʹi غُمُوضٌ [ġumûḋ] ve أَغْمَاضٌ [aġmâḋ] gelir. Ve
غَمْضٌ [ġamḋ] Masdar olur, bir husûsta müsâmaha ve müsâhele eylemek maʹnâsına; yukâlu: غَمَضَ عَنْهُ فِي الْبَيْعِ غَمْضًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا تَسَاهَلَ Ve bir semte doğru seyr ve seyâhat eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَضَ فِي الْأَرْضِ غَمْضًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا ذَهَبَ وَسَارَ Ve kılıç madrûbun etine gömülmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَمَضَ السَّيْفُ فِي اللَّحْمِ إِذَا غَابَ
اَلْغَِمَاضُ [el-ġamâḋ - el-ġimâḋ] (ġayn’ın fethi ve kesriyle) ve
اَلْغُمْضُ [el-ġumḋ] (ġayn’ın zammıyla) ve
اَلتَّغْمَاضُ [et-taġmâḋ] ve
اَلتَّغْمِيضُ [et-taġmîḋ] (tâ’ların fethiyle) ve
اَلْإِغْمَاضُ [el-iġmâḋ] (hemzenin kesriyle ki) Bunlar ism olarak müstaʹmeldir, uykuya ıtlâk olunur ki göz yummanın lâzımıdır; tekûlu: مَا اكْتَحَلَتْ عَيْنِي غِمَاضًا وَغُمْضًا وَتَغْمَاضًا وَتَغْمِيضًا وَإِغْمَاضًا أَيْ مَا نِمْتُ
اَلْغَمْضُ [el-ġamḋ] (ġayn’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Alçak olan mekân.
اَلْغَمَاضُ [el-ġamâḋ] (ġayn’ın fethiyle) ve
اَلْغِمَاضُ [el-ġimâḋ] (ġayn’ın kesriyle) ve
اَلْغُمْضُ [el-ġumḋ] (ġayn’ın zammı ve mîm’in sükûnuyla) ve
اَلتَّغْمَاضُ [et-taġmâḋ] (tâ’nın fethi ve ġayn’ın sükûnuyla) Uyuklamak için gözün yummamağa derler; yukâlu: مَا اكْتَحَلْتُ غَمَاضًا وَلَا غِمَاضًا وَلَا غُمْضًا وَلَا تَغْمَاضًا أَيْ مَا نِمْتُ وَمَا اغْتَمَضَتْ عَيْنَايَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı