اَلْغَنْظُ [el-ġanż] Bir nesne bir adamı ziyâdesiyle mihnet ve meşakkate düşürüp gussa-nâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: غَنَظَهُ الْأَمْرُ غَنْظًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا جَهَدَهُ وَشَقَّ عَلَيْهِ Ve
غَنْظٌ [ġanż] Dâ΄imî kürbet ve endûha denir; fethateynle de câ΄izdir; yukâlu: لاَ زَالَ مَكْرُوبًا بِالْغَنْظِ أَيِ الْكَرْبِ وَالْهَمِّ اللاَّزِمِ Ve şiddet-i gamm u mihnetten ölüm derecesine varmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَنَظَ فُلاَنٌ إِذَا أَشْرَفَ عَلَى الْهَلَكَةِ
اَلْغَنْظُ [el-ġanż] (ġayn’ın fethi ve nûn’un sükûnuyla) Ziyâde gussalı kılmak; yukâlu: غَنَظَهُ الْأَمْرُ يَغْنُظُهُ غَنْظًا إِذَا جَهَدَ وَشَقَّ عَلَيْهِ Ve şiddet-i gussaya dahi derler. Ebû ʹUbeyde eyitti: غَنْظٌ [ġanż] bir kimse gussadan ölüm mertebesine varıp ölmemektir. Ve ʹÖmer b. ʹAbdulʹazîz mevtin vasfında eyitti: “غَنْظٌ لَيْسَ كَالْغَنْظِ وَكَظٌّ لَيْسَ كَالْكَظِّ” Ve كَظٌّ [każż] dahi ziyade gam-nâk olmağa derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı