اَلْقَاطِعُ [el-ḵâṯiʹ] Kesici demektir. Ve ekşi süte ıtlâk olunur ki kesilmiş olur, fâʹil bi-maʹnâ mefʹûldür; yukâlu: لَبَنٌ قَاطِعٌ أَيْ حَامِضٌ Ve قِطَاعٌ [ḵiṯâʹ] gibi kendisiyle sevb ve sahtiyân makûlesi nesne kesilip biçilen âlete denir ki sındı taʹbîr olunur; yukâlu: قَطَعَ الْأَدِيمَ بِالْقَاطِعِ وَالْقِطَاعِ وَهُوَ الْمِقْطَعُ الَّذِي يُقْطَعُ بِهِ الثَّوْبُ وَالْأَدِيمُ وَنَحْوُهُمَا Şârih der ki usûl-ı sâ΄irede قَاطِعٌ [ḵâṯiʹ] ve قِطَاعٌ [ḵiṯâʹ] bir nesnenin örneği ve misâliyle müfesserdir, hattâ Esâs’ta قَطَعَ الْأَدِيمَ عَلَى الْقَاطِعِ وَهُوَ الْمِثَالُ الَّذِي يُقْطَعُ عَلَيْهِ ʹibâretiyle mersûmdur.
اَلْقَاطِعُ [el-ḵâṯiʹ] (ṯâ’nın kesriyle) Şol süttür ki kesilmiş ola, leben-i hâmız maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı