اَلْمُرْتَدِفُ [el-murtedif] (مُرْتَكِبٌ [murtekib] vezninde) ve
اَلرُّدَافَى [er-rudâfâ] (حُبَارَى [ḩubârâ] vezninde) Bunlar da râkibin ardına binen adama denir. Ve
رُدَافَى [rudâfâ] رَدِيفٌ [redîf] lafzından cemʹ olur, حُدَاةٌ [ḩudât] ve أَعْوَانٌ [aʹvân] maʹnâlarına. حُدَاةٌ [ḩudât] قُضَاةٌ [ḵuḋât] vezninde حَادِي [hâdî]nin cemʹidir ki nagamâtla deve sürücüsüne denir; göçlerin enselerini aldıkları için ıtlâk olunur; yukâlu: أَيْنَ الرُّدَافَى أَيْ حُدَاةُ الطَّعْنِ ve لَهُ رُدَافَى أَيْ أَعْوَانٌ Ve tevâbiʹe ıtlâk olunur; yukâlu: جَاؤُوا رُدَافَى أَيْ يَتْبَعُ بَعْضُهُمْ بَعْضًا
اَلْمُرْتَدِفُ [el-murtedif] (mîm’in zammı ve dâl’ın kesriyle) Kezâlik arda binen kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı