اَلْمُفَلْفَلُ [el-mufelfel] (مُدَحْرَجٌ [mudaḩrec] vezninde) Şol kumâşa denir ki zamânı fülfül nakşında ola; yukâlu: ثَوْبٌ مُفَلْفَلٌ أَيْ مُوَشًّى كَصَعَارِيرِ الْفُلْفُلِ Ve şol şarâba denir ki lisânı فُلْفُلٌ [fulful] gibi yakar ola; yukâlu: شَرَابٌ مُفَلْفَلٌ إِذَا صَارَ يَلْذَعُ لَذْعَ الْفُلْفُلِ Ve pek kıvırcık saça denir; yukâlu: شَعْرٌ مُفَلْفَلٌ أَيْ شَدِيدُ الْجُعُودَةِ Ve şol meşine ve sahtiyâna denir ki dibâgatte çok yatmakla burtuşup yüzü فُلْفُلٌ [fulful] dâneleri gibi dâne dâne purtuk purtuk olmuş ola; yukâlu: أَدِيمٌ مُفَلْفَلٌ إِذَا نَهَكَهُ الدِّبَاغُ
اَلْمُفَلْفَلُ [el-mufelfel] (mîm’in zammı ve fâ’ların fethiyle) Şol şarâbdır ki فُلْفُلٌ [fulful] gibi dili yaka.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı