اَلْمُكْفَهِرُّ [el-mukfehirr] (مُطْمَئِنٌّ [muṯme΄inn] vezninde) Galîz ve kesîf siyâh buluta denir; yukâlu: سَحَابٌ مُكْفَهِرٌّ أَيْ غَلِيظٌ أَسْوَدُ Ve mutlakan birbiri üzere müterâkib olup katlanmış kesîf şey΄e denir; ve minhu yukâlu: ظَلاَمٌ مُكْفَهِرٌّ أَيْ مُتَرَاكِبٌ Ve şol yüze denir ki eti azca ve derisi galîz olup şerm ve hayâsı olmaya ki o vasfın hassasıdır, sıyrık taʹbîr olunur; yukâlu: وَجْهٌ مُكْفَهِرٌّ إِذَا كَانَ قَلِيلَ اللَّحْمِ غَلِيظَ الْجِلْدِ الَّذِي لاَ يَسْتَحْيِي Baʹzılar ʹindinde galîz olup levni bozumtuk olan yüze denir. Ve türş-rû ve müteʹabbis adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مُكْفَهِرٌّ أَيْ مُتَعَبِّسٌ Ve salâbetli be-gâyet sarp ve ʹâlî dağa denir.
اَلْمُكْفَهِرُّ [el-mukfehirr] (mîm’in zammı ve kâf’ın sükûnuyla) Şol buluttur ki siyâh ve galîz olup birbiri üzere binmiş ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı