اَلْيَعَارَةُ [el-yeʹâret] (يَسَارَةٌ [yesâret] vezninde) Dırâb vaktinde nâka buğurdan nüfûr eylemekle buğur arkasından yetişip çökerdikten sonra aşmağa, ʹalâ-kavlin nâka pek soy olmakla develer içre dırâbdan imtinâʹ eder olmağın tenhâca yerde çökerip buğuru ona götürüp aştırmağa denir; yukâlu: إِعْتَرَضَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ يَعَارَةً إِذَا عَارَضَهَا فَتَنَوَّخَهَا أَوْ هِيَ أَنْ لاَ تُضْرَبَ مَعَ الْإِبِلِ بَلْ يُقَادُ إِلَيْهَا الْفَحْلُ لِكَرَمِهَا
اَلْيَعَارَةُ [el-yeʹâret] (yâ’nın fethiyle) Nâka üzerine erkek ʹarz olunmaktır, eger nâka iştihâ izhâr ederse iletirler ve illâ ferâgat olunur. Ve bu nâka kıymetli nâka olduğu zamânda olur. Vallâhu taʹâlâ aʹlemu bi’s-savâbi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı