baḋʹ ~ بَضْعٌ

Kamus-ı Muhit - بضع maddesi

اَلْبُضْعُ [el-buḋʹ] (bâ’nın zammıyla) Cimâʹ maʹnâsınadır yâhûd nefs-i ferce denir. Kâle’ş-şârih ve fi’n-Nihâye ve minhu hadîsu ʹÂ΄işe: “وَلَهُ حَصَّنَنِي رَبِّي مِنْ كُلِّ بُضْعٍ” أَيْ مِنْ كُلِّ نِكَاحٍ وَالْهَاءُ فِي لَهُ لِلنَّبِيِّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ وَكَانَ تَزَوَّجَهَا بِكْرًا مِنْ بَيْنِ نِسَائِهِ وَالْبُضْعُ يُطْلَقُ عَلَى عَقْدِ النِّكَاحِ وَالْجِمَاعِ وَعَلَى الْفَرْجِ Ve

بُضْعٌ [buḋʹ] Hatunun mehrine ıtlâk olunur, sebeb-i ferc ü cimâʹ olduğu için. Ve talâk maʹnâsına müstaʹmeldir. Ve ʹakd-i nikâh maʹnâsına gelmekle zıdd olur. Ve

بُضْعٌ [Buḋʹ] Bir mevziʹ adıdır.

Vankulu Lugatı - بضع maddesi

اَلْبَضْعُ [el-baḋʹ] (bâ’nın fethi ve ḋâd’ın sükûnuyla) بَضْعَةٌ [baḋʹat]ın cemʹi, pâreler maʹnâsına, تَمْرٌ [temr]le تَمْرَةٌ [temret] gibi. Ve baʹzılar eyitti: بَضْعَةٌ [baḋʹat]ın cemʹi بِضَعٌ [biḋaʹ]dır, بَدْرَةٌ [bedret]in cemʹi بِدَرٌ [bider] olduğu gibi. Ve

بَضْعٌ [baḋʹ] Katʹ maʹnâsına da gelir; tekûlu: بَضَعْتُ اللَّحْمَ بَضْعًا إِذَا قَطَعْتَهُ Ve yarmak maʹnâsına da gelir; tekûlu: بَضَعْتُ الْجُرْحَ إِذَا شَقَقْتَهُ Ve

بَضْعٌ [baḋʹ] Suya kanmağa dahi derler; tekûlu: بَضَعْتُ مِنَ الْمَاءِ بَضْعًا إِذَا رَوِيتَ Ve fi’l-meseli: “حَتَّى مَتَى تَكْرَعُ وَلَا تَبْضَعُ” Yaʹnî “Niçeye değin ağızla içip kanmayasın.” Ve gâh olur ki بَضَعْتُ مِنْ فُلَانٍ derler kaçan ondan melâlet hâsıl kılsalar, pes bu teşbîhen olur, yaʹnî kanmak maʹnâsına teşbîhen olur. Ve

بَضْعٌ [baḋʹ] Ter akmak maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: جَبْهَتُهُ تَبْضَعُ أَيْ تَسِيلُ عَرَقًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı