اَلْمُرَمَّدُ [el-muremmed] (mîm’in zammı ve râ’nın fethi ve mîm-i sâniyenin fethi ve teşdîdiyle) Külbastı dedikleri nesne ki âteş üzerine bırakırlar. Ve
تَرْمِيدٌ [termîd] Kubeyl-i netâcda süt nâzil olmağa derler; yukâlu: “رَمَّدَتِ الضَّأْنُ فَرَبِّقْ رَبِّقْ” أَيْ هَيِّءِ الْأَرْبَاقَ فَإِنَّهَا تَلِدُ عَنْ قُرْبٍ لِأَنَّهُ تُضْرِعُ عَلَى رَأْسِ الْوَلَدِ Ve أَرْبَاقٌ [erbâḵ] رِبْقَةٌ [ribḵat]ın cemʹidir râ’nın kesriyle. Ve رِبْقَةٌ [ribḵat] şol iptir ki kuzunun ve buzağının boynuna bağlarlar. Ve رَبِّقْ [rebbiḵ] هَيِّءْ [heyyiʹ] maʹnâsına haml olduğu hâlet-i إِضْرَاعٌ [iḋrâʹ]da bağlanmak mümkin olmadığı içindir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı