اَلْإِمْتِكَاكُ [el-imtikâk] ve
اَلتَّمَكُّكُ [et-temekkuk] (تَفَعُّلٌ [tefaʹʹul] vezninde) Bunlar da bir nesnenin mecmûʹunu ağız ile emip sormak maʹnâsınadır; yukâlu: إِمْتَكَّ الْمُخَّ وَتَمَكَّكَهُ إِذَا مَصَّهُ جَمِيعَهُ Ve
تَمَكُّكٌ [temekkuk] Medyûna tekâzâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: تَمَكَّكَ عَلَى الْغَرِيمِ إِذَا أَلَحَّ
اَلتَّمَكُّكُ [et-temekkuk] (fethateynle ve kâf-ı evvelin zammı ve teşdîdiyle) Kemikten ilik çıkarmak; tekûlu: تَمَكَّكْتُ الْعَظْمَ إِذَا أَخْرَجْتَ مُخَّهُ Ve
تَمَكُّكٌ [temekkuk] Bir nesneyi cümle almağa dahi derler. Ve fi’l-hadîsi: “لَا تَمَكَّكُوا عَلَى غُرَمَائِكُمْ” أَيْ لَا تَسْتَقْصَوْا” Yaʹnî “Guremânın cemîʹ-i mâ-melekini alman.”
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı