اَلزَّخُّ [ez-zaḣḣ] (zâ’nın fethi ve ḣâ’nın teşdîdiyle) Bir kimseyi bir obruk yere kakıp düşürmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّهُ زَخًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَوْقَعَهُ فِي وَهْدَةٍ Ve bir kimseye gayz ve gazab etmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّ زَيْدٌ إِذَا اغْتَاظَ Ve sıçramak maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّ الرَّجُلُ إِذَا وَثَبَ Ve çöğdürerek işemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّ بِبَوْلِهِ إِذَا رَمَاهُ Ve deveyi ʹunf ve şiddetle sürüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّ الْحَادِي إِذَا سَارَ بِالْإِبِلِ سَيْرًا عَنِيفًا Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّ الْمَرْأَةَ إِذَا جَامَعَهَا Ve
زَخٌّ [zaḣḣ] ve
زَخِيخٌ [zeḣîḣ] Âteş, gözü yaldıramak maʹnâsınadır; yukâlu: زَخَّ الْجَمْرُ زَخًّا وَزَخِيخًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا بَرَقَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı