zicâ΄ ~ زِجَاءٌ

Kamus-ı Muhit - زجاء maddesi

اَلزَّجْوُ [ez-zecv] (zây’ın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Bir nesneyi öte defʹ ederek sürüp götürmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَجَاهُ زَجْوًا إِذَا سَاقَهُ وَدَفَعَهُ Ve

زَجْوٌ [zecv] ve

زُجُوٌّ [zucuvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) ve

زَجَاءٌ [zecâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Bir iş yoluna girip râst ve âsân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَجَا الْأَمْرُ زَجْوًا وُزُجُوًّا وَزَجَاءً إِذَا تَيَسَّرَ وَاسْتَقَامَ Ve

زَجَاءٌ [zecâ΄] Cibâyet-i harâc sehl ve âsânlık bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَجَا الْخَرَاجُ زَجَاءً إِذَا تَيَسَّرَ جِبَايَتُهُ Ve bir adamın gülmesi kesilmek maʹnâsınadır; yukâlu: زَجَا فُلَانٌ إِذَا انْقَطَعَ ضَحِكُهُ

Vankulu Lugatı - زجاء maddesi

اَلزِّجَاءُ [ez-zicâ΄] (zâ’nın kesri ve elifin meddiyle) Harâcın cemʹi âsân olmak; tekûlu: زَجَا الْخَرَاجُ يَزْجُو زِجَاءً إِذَا تَيَسَّرَتْ جِبَايَتُهُ Ve

زِجَاءٌ [zicâ΄] Bir nesneye nüfûz etmeğe dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ أَزْجَى بِهَذَا الْأَمْرِ مِنْ فُلَانٍ أَيْ أَشَدُّ نَفَاذًا فِيهِ minhu yukâlu: عَطَاءٌ قَلِيلٌ يَزْجُو خَيْرٌ مِنْ كَثِيرٍ لَا يَزْجُو Yaʹnî “Mahalline nâfiz olan ʹatâ-yı kalîl gayr-ı nâfiz olan ʹatâ-yı kesîrden hayrlıdır.” Gülmek munkatıʹ olmağa dahi dediler; yukâlu: ضَحِكَ حَتَّى زَجَا أَيِ انْقَطَعَ ضَحِكُهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı