şubbe ~ شُبَّ

Kamus-ı Muhit - شب maddesi

شُبَّ [şubbe] (mâzî-i mechûl bünyesiyle) Yiğitlik maʹnâsınadır. Maʹnâ-yı masdarî murâd olunur, niteki “د،ب،ب” mâddesinde zikr olundu, tekûlu: “أَعْيَيْتَنِى مِنْ شُبَّ إِلَى دُبَّ” Yaʹnî “Beni gençlik ve yiğitliğim zamânından işbu pîr olup emekleyerek yürümek hengâmına gelince kadar ʹâciz ve fürû-mânde eyledin.” Ve gâh olur ki tenvîn idhâliyle ism menzilinde kılınır. Ve münevven olmadıkları sûrette ʹalâ-tarîki’l-hikâye dahi olur,”نَهَى النَّبِيُّ عَلَيْهِ السَّلاَمُ عَنْ قِيلَ وَقَالَ” ʹibâreti gibi.

اَلشَّبُّ [eş-şebb] (şîn’in fethi ve bâ’nın teşdîdiyle) ve

اَلشُّبُوبُ [eş-şubûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Âteş tutuşturmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَبَّ النَّارَ شَبًّا وَشُبُوبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَوْقَدَهَا Ve âteş kendi yanıp tutuşmak maʹnâsına lâzım olur; yukâlu: شَبَّتِ النَّارُ عَلَى بِنَاءِ الْمَعْلُومِ وَشُبَّتْ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا اتَّقَدَتْ Ve tutuşup ʹalevlenmiş âteşe مَشْبُوبَةٌ [meşbûbet] denir, شَابَّةٌ [şâbbet] denmez; yukâlu: نَارٌ مَشْبُوبَةٌ وَلاَ يُقَالُ شَابَّةٌ Ve

شَبٌّ [şebb] Mutlakan bir nesne yükselip bülend olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَبَّ الشَّيْءُ شَبًّا إِذَا ارْتَفَعَ Ve

شَبٌّ [şebb] Hicâre-i zâc ismidir, yaʹnî bir nevʹ taştır ki ondan zâc düzülür. Ve

شَبٌّ [şebb] Bir devâ-yı maʹrûf adıdır.

Vankulu Lugatı - شب maddesi

شُبَّ [şubbe] (fiʹl-i mâzî-i mechûldur) Takdîr olunmak maʹnâsına. Ve maʹnâ-yı masdarî dahi murâd olur; yukâlu: أَعْيَيْتَنِي مِنْ شُبَّ إِلَى دُبَّ أَيْ مِنْ لَدُنْ شَبَبْتُ إِلَى أَنْ دَبَبْتُ عَلَى الْعَصَا Yaʹnî yiğitlik hîninden pîr olup ʹasâya düşünceye dek. Ve إِعْيَاءٌ [iʹyâ΄] ʹâciz kılmağa derler. Ve bunun gibidir ki “نَهَى النَّبِيُّ عَنْ قِيلَ وَقَالَ” derler ve “مِنْ شُبٍّ إِلَى دُبٍّ” dahi derler, tenvînle, sîga-i fiʹli menzile-i ismde kılıp üzerine harf-i cerr dâhil kılmakla egerçi aslında fiʹl ise de.

اَلشَّبُّ [eş-şebb] ve

اَلشُّبُوبُ [eş-şubûb] (şîn’in fethiyle evvelde ve zammıyla sânîde) Odu yalınlandırmak; yukâlu: شَبَبْتُ النَّارَ وَالْحَرْبَ أَشُبُّهُمَا شَبًّا وَشُبُوبًا إِذَا أَوْقَدْتَهُمَا Ve

شَبٌّ [şebb] Bir nesnedir ki zâca benzer, ʹâmme tahrîf edip شَابٌ [şâb] derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı