اَلشَّنَبُ [eş-şeneb] (şîn’in ve nûn’un fethiyle) Dişlerin inci gibi âb-dâr ve tâb-dâr ve ince ve sâfî ve latîf ve hemvârlığına denir; ʹalâ-kavlin dişlerde olan beyâz beyâz parlak noktalara denir yâhûd dişlerin keskinliğine denir ki bıçkı ağızı gibi görünür; sâhibinin genç olmasından olur ki henüz fersûde olmamıştır, niteki غَرْبٌ [ġarb] dahi bu maʹnâyadır; yukâlu: فِي ثَغْرِهِ شَنَبٌ أَيْ مَاءٌ وَرِقَّةٌ وَبَرْدٌ وَعُذُوبَةٌ أَوْ نُقَطٌ بِيضٌ فِيهَا أَوْ حِدَّةُ اْلأَنْيَابِ كَالْغَرْبِ تَرَاهَا كَالْمِنْشَارِ Ve
شَنَبٌ [şeneb] Bu maʹnâda masdar olur; yukâlu: شَنِبَ الرَّجُلُ شَنَبًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ فِي ثَغْرِهِ شَنَبٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı