اَلْجَلَلُ [el-celel] (fethateynle) ʹAzîm olan şey΄e denir; yukâlu: أَمْرٌ جَلَلٌ أَيْ عَظِيمٌ Ve sagîr ve hakîr olana denmekle zıdd olur; yukâlu: شَيْءٌ جَلَلٌ أَيْ حَقِيرٌ Mü΄ellif bunu da tekrâr eylemiştir.
اَلْجُلَلُ [el-culel] (cîm’in zammı ve lâm’ın fethiyle) Cemʹi, كُبْرَى [kubrâ] ile كُبَرُ [kuber] gibi, umûr-ı muʹazzama maʹnâsına.
اَلْجَلَلُ [el-celel] (fethateynle) Emr-i ʹazîmdir. Ve
جَلَلٌ [celel] Kolay nesneye dahi derler. Pes bu azdâddan olur. Ve
جَلَلٌ [celel] أَجَلٌ [ecel] maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: فَعَلْتُ ذَلِكَ مِنْ جَلَلِكَ أَيْ مِنْ أَجْلِكَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı