ʹayâ΄ ~ عَيَاءٌ

Kamus-ı Muhit - عياء maddesi

اَلْعَيَاءُ [el-ʹayâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلْعَيَايَاءُ [el-ʹayâyâ΄] (ʹayn’ın fethiyle) Şol buğura denir ki nâkaya çekildikte kâr-güzârlık maslahatını bilmeyip ʹacemîlik eyleye yâhûd aslâ nâkaya çekilmemiş ola; kezâlik benî âdemde dahi istiʹmâl olunur; yukâlu: فَحْلٌ عَيَاءٌ وَعَيَايَاءُ إِذَا كَانَ لَا يَهْتَدِي لِلضِّرَابِ أَوِ الَّذِي لَمْ يَضْرِبْ قَطُّ وَكَذَلِكَ الرَّجُلُ Cemʹleri أَعْيَاءٌ [aʹyâ΄] gelir, عَيَايَاءُ [ʹayâyâ΄] kelimesinin cemʹi hazf-ı zâ΄id üzere mebnîdir. Ve

عَيَاءٌ [ʹayâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ʹİlâc-pezîr olmayan maraza denir; yukâlu: دَاءٌ عَيَاءٌ أَيْ لَا يُبْرَأُ مِنْهُ Ve bu vasf bi’l-masdardır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı