عُيَيْرُ وَحْدِهِ [ʹuyeyru vaḩdihi] (musaggaran ve muzâfen) Kendi re΄yini beğenir hod-re΄y ve hod-bîn adama, ʹalâ-kâvlin dâ΄imâ yalnızca taʹâm eder olan kimseye ıtlâk olunur ki misâfirden hoşlanmaz olur; yukâlu: هُوَ عُيَيْرُ وَحْدِهِ أَيْ مُعْجِبٌ بِرَأْيِهِ أَوْ يَأْكُلُ وَحْدَهُ
عُيَيْرُ وَحْدِهِ [ʹuyeyru vaḩdihi] (ʹayn’ın zammı ve yâ’nın fethiyle) مُعْجِبٌ بِرَأْيِهِ demek olur; yukâlu: فُلَانٌ عُيَيْرُ وَحْدِهِ إِذَا كَانَ مُعْجِبًا فِي حُسْنِ رَأْيِهِ Pes bu zemme râciʹ kelâm olur. Ve eger dilersen ʹayn’ı meksûr kılarsın, شُيَيْخٌ [şuyeyḣ]te شِيَيْخٌ [şiyeyḣ] dedikleri gibi şîn’in kesriyle. Ve عُوَيْرٌ denmez, nitekim شُوَيْخٌ denmez.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı