اَلْغَاوِي [el-ġâvî] ve
اَلْغَوِيُّ [el-ġaviyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) ve
اَلْغَيَّانُ [el-ġayyân] (رَيَّانُ [reyyân] vezninde) Vasflardır, azgın ve güm-râh adama denir; ve kavluhu taʹâlâ: ﴿وَالشُّعَرَاءُ يَتَّبِعُهُمُ الْغَاوُونَ﴾ أَيِ الشَّيَاطِينُ أَوْ مَنْ ضَلَّ مِنَ النَّاسِ أَوِ الَّذِينَ يُحِبُّونَ الشَّاعِرَ إِذَا هَجَا قَوْمًا أَوْ يُحِبُّونَ لِمَدْحِهِ إِيَّاهُمْ بِمَا لَيْسَ فِيهِمْ Ve
غَاوِي [ġâvî] Küçük başa ıtlâk olunur, gûyâ ki iʹtidâlden sapmıştır; yukâlu: رَأْسٌ غَاوٍ أَيْ صَغِيرٌ Ve çekirgeye ıtlâk olunur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı